10 Ağustos 2010 Salı

Halet-i ruhiyeniz de pek bir enteresan küçük hanım!

Bir sürü haller içinde halim
  
 Ve bendeniz yeniden yeni bir yazımla karşınızdayım efendim. Karşınızdayım diyorum da benim bu yazarı gibi kalbi kırık, yalnız, terkedilmiş blogunu kim okuyor ki? Aslında blogum için terkedilmiş demek yanlış olur, zira onun yanında hiçbir zaman yoldaşları olmadı ki... O her zaman yalnız, yapayalnız bir blogçuktu. O yüzden de benim kadar acı çekmiyor. Ama bir dakika, ben de her zaman yalnız, yapayalnız bir insancık değil miydim ki? Aynı kaderi paylaşıyoruz blogum. Yalnız doğduk, yalnız öleceğiz.
   İlk paragrafımdan da anladığınız gibi içim gene zifiri karanlıklara boğulmuş durumda. Kafamda milyonlarca hayvanat çete savaşları düzenliyor mübarek! İnsanlar genelde melankolik ve duygusal olduğumu bilirler de; gene de bir yığın laf kalabalığı yapmaya devam ederler. Ben sanki bilmiyorum sürekli mutsuz gezmenin hiç de güzel bir şey olmadığını.
Adı üstünde işte "mutsuz" !!! -sIz eki alan her kelime kötü değildir elbette ama mutlu kelimesinin karşıtı "mutsuz". "Sen de çok melankoliksin canım ahuahahau" diyenleri hele bir kaşık suda boğdum boğacağım. Yahu zaten dertliyim, kişilik problemlerim bir yanda, sosyal hayatımın rezilliği öbür yanda, darmadağın hayallerim bambaşka bir tarafta... Bir de üstüne sizin laflarınız bir güzel gidiyor ki sormayın!!!
  İnanın elimden gelse baharda kuşlar gibi cıvıldaya cıvıldaya gezeceğim sokaklarda. Etrafa gülücükler dağıtacak, "herşey yoluna girer" felsefesiyle her sabah daha bir umutlu, daha bir hayat dolu, daha bir enerjik kalkacağım yataktan. Ama olmuyor işte, ol-mu-yorrrrr!!! Denemediğimi zannedenler bir kez de denediğimi zannetmeyi denesinler. Hayat sizin yaşadığınız kadar kolay değil. Sandığınız demiyorum; çünkü sizin hayatınız hakikaten kolay olabilir. Zor da olabilir. Ne yapabilirim ki, sizin hayatınızın niteliği benim hayatımın niteliği üzerinde herhangi bir oynama yapmayacak neticede! Sizi temin ederim, her sabah yataktan ölü gibi kalkmaktan, olur olmaz herşeyi kafama takmaktan ve şu beynimde 4 dönen hayvanatı kafamdan atamamaktan, hayal kırıklıklarımdan, kötümserliğimden, asosyalliğimden sizden çok çok çok daha fazla sıkıldım. Kendimden sıkıldım. Ama işte beğenmediğiniz zaman kendinizi verip bir yenisini alamıyorsunuz maalesef. Değişmek ise sizin değiştiğiniz kadar kolay değil. Ben değişemiyorum işte, iddialıysanız buyrun değiştirin beni. Kendimle yaşamak zorunda olan benim. Siz isterseniz, başkalarının yaptığı gibi beni terkedip gidebilirsiniz. Görmezden de gelebilirsiniz. Ancak ben kendimi ne yaparsam yapayım terkedemem. (Bir yolu var gerçi; ama onu da yapamayacağımı biliyorsunuz, ya da biliniz.)
  Mümkün olsaydı eğer, şu blogumu yapayalnızlık ve karamsarlıktan kurtarır, rengarenk bir hale getirirdim. Her gün renkli renkli yazılar yazar, yaşam enerjimle sizi mutluluğa ve hatta belki de kıskançlığa boğardım. Yaptığım seyahatlerden, aldığım cicili bicili ıvır zıvırlarımdan, hayatımın aşkından, yediğim abur cuburdan, sosyalliğin dibine vurduğum arkadaşlarımdan, okuduğum tatlı kitaplardan, dinlediğim hoş müziklerden, bomba gibi youtube videolarından bahsederdim. Ara sıra "kafam bozuk sevgili okurlarım, bu ara biraz parçalı bulutluyum" derdim 2 gün geçmeden "gene kalbimde açıyor gökkuşakları" diye şiirler yazardım. Oysaki sevgili okurlarım, benim hava durumum hep yağışlı (aslında bana göre hep kavurucu sıcaklar var iç dünyamda; zira yağmur nedeniyle o kadar mutluyum ki başka bir şey düşünemiyorum.) Bütün bu yukarıda saydığım ciciler yerine, benim blogum "gıcık" şeylerle dolu. Yok hastalıklarımmış (bize ne senin saçma sapan hastalıklarından), yok iç dünyammış, yok hayal kırıklıklarımmış... Bize ne?! Hala da devam ediyorum aynı teraneye. Yok kardeş yok, ben adam olmayacağım.
  Bu yazıya da nasıl geldim bilmiyorum. Aklımda onca şey varken dönüp dolaşıp bulantımdan bahsedip duruyorum gene.
  Siz gene de yalnız bırakmayın beni ama. Hoş görün. Hor görmeyin. Benim size ihtiyacım var. Sizin bana olan ihtiyacınızdan çok daha fazla. 

1 yorum:

  1. hey beybi, blog yazma cesareti gosterip benden kucuk olup bana ornek olan arkadas olmaya devam et emi:D hohoho

    ben senden once evlenmicem merak etme:D

    YanıtlaSil